Narkotik Kontrol Bürosu’nun eski Mumbai Bölge Direktörü Sameer Wankhede , Bollywood’un en tanınmış isimlerinden biri olan Shah Rukh Khan’a yönelik önemli rüşvet iddialarıyla Hint film endüstrisini sarstı . Tartışmanın merkezinde, bir yolcu gemisiyle bağlantılı yüksek profilli bir uyuşturucu davasına karışan yıldızın oğlu Aryan Khan yer alıyor. Wankhede, Shah Rukh Khan’ın, 25 milyon rupi tutarında büyük bir rüşvet vererek oğlunu yasal sonuçlardan korumaya çalıştığını iddia ediyor.
Wankhede’nin iddiaları, ilk savunmasını değiştirmeye çalışırken öne çıktı. Önerilen değişiklikte, kamu görevlilerine hukuka aykırı menfaat sağlamak amacıyla rüşvet teklif edenlerin yargılanması gerekliliğinin altı çiziliyor. Değişikliğe izin verilmesine rağmen Mumbai Yüksek Mahkemesi daha fazla değişikliğe izin verilmeyeceğinin altını çizdi. Wankhede’nin hukuk müşaviri Aabad Ponda, Rizwan Merchant ve Sneha Sanap savunma değişikliğini savundu.
Mahkeme salonunda artan gerilimin ortasında Wankhede, zorlayıcı eylemlere karşı geçici korumasının süresini 20 Temmuz’a kadar uzattı. Bu koruma ilk olarak Mayıs ayında kendisine karşı açılan davayı geçersiz kılmak için mahkemeye başvurduğunda verilmişti. Yüksek mahkeme, CBI’ya revize edilen savunmaya aynı tarihe kadar yanıt verme görevini vererek 20 Temmuz’da başka duruşmalar planladı .
Yasal işlemler yolunda giderken, para ödendiği iddia edilen medyanın, tartışmanın merkezinde yer alan ünlülerin soyundan gelen Aryan Khan’ı tasvir etmesi konusunda artan bir rahatsızlık var. Yolcu gemisinde uyuşturucu bulundurduğuna dair kanıtlarla tutuklanmasına rağmen , bazı medya kuruluşları onu bir erdem örneği olarak göstermek için bir kampanya başlattı; bu, mahkemede sunulan gerçeklerden çarpıcı bir şekilde farklıydı.
Gözlemciler, bu potansiyel medya önyargısının, kamuoyu algısını manipüle eden, potansiyel olarak gerçeği gizleyen ve iyi bağlantıları olan bireylerin adaletten kaçmasına olanak tanıyan nüfuz sahibi kültürün endişe verici bir örneği olduğunu belirtiyor. Bunun tehlikeli bir emsal oluşturabileceğinden ve ülkenin uyuşturucu kullanımı ve yolsuzluğa karşı devam eden mücadelesini baltalayabileceğinden korkuyorlar. Dava geliştikçe, kişinin sosyal statüsü ne olursa olsun, Hindistan’ın narkotikle mücadelesini ve hesap verebilirlik konusundaki kararlılığını şekillendirme potansiyeli taşıyor.